İş ve sosyal güvenlik alanındaki mevzuatın dağınıklığı, mevzuatla birlikte işverenlere yüklenen sorumlulukların karmaşıklığı, idari, hukuki, cezai ve mali yaptırımların ağırlığı, işverenler için telafisi güç sonuçlara yol açabilmektedir. Güvence Danışmanlık olarak işverenlere iş hukuku ve sosyal güvenlik alanında Prim Teşvikleri, İş Akdi ve Fesih Süreç Yönetimi, İşe Başlama-İşten Ayrılma-İşyeri Bildirimleri, Bordrolama-Ücret Unsurları, SGK Uyuşmazlıkları-İdari Para Cezaları, İş Kazası ve Meslek Hastalıkları, Asgari İşçilik Hesaplamaları, Kıdem ve İhbar Tazminatı Hesaplamaları, Fazla Mesai-Denkleştirme-Telafi Çalışmaları, İşe İade ve Sonuçları gibi oldukça geniş bir kapsamda hizmet vermekteyiz. Sunduğumuz danışmanlık hizmetleriyle işverenlerin bu alandaki sorunlarını ve karşılaşabilecekleri riskleri kaynağında ve gecikmeden çözüme kavuşturmak için destek sağlamaktayız.

İşveren hakkında en çok merak edilen soruların cevapları Güvence TV’de.

Güvence TV

BİR BİLENE DANIŞIN
ZAMANINIZI VE PARANIZI KORUYUN!

Prim Teşvikleri

İstihdamı artırmak ve kayıt dışı istihdamı önlemek amacıyla çeşitli kanunlarla işverenlere tanınmış istihdam teşvikleri bulunmaktadır. İşverenler için en önemli gider kalemlerinden biri olan personel giderlerinin, doğru bir şekilde teşvik uygulamalarından yararlanılması halinde azaltılması mümkündür.

İstihdam teşviklerinin birçok avantaj sunmasına karşın, teşvik uygulamalarının teknik bilgi ve deneyim gerektirmesi, uygulama sonrası titiz bir takip süreci gerektirmesi, hesaplamalardaki karmaşıklık ve yanlış yararlanma sonucu ağır idari para cezaları gibi yaptırımlarının olması nedenleriyle birçok işveren teşvik uygulamalarından yararlanma hakları bulunmasına rağmen bu haklarından yararlanamamaktadırlar.
Güvence Danışmanlık olarak, uzun süre İş hukuku ve Sosyal Güvenlik Mevzuatı alanında çalışmaları bulunan uzman ekibimizin İş ve Sosyal Güvenlik alanındaki deneyimleri doğrultusunda şirketlerin istihdam teşvik uygulamalarından eksiksiz, zamanında ve en verimli şekilde yararlanmalarını sağlamak amacıyla hizmet vermekteyiz.

İş Akdi ve Fesih Süreç Yönetimi

İş sözleşmesi, 4857 sayılı İş Kanunu’na göre çalışan ve işveren arasında kurulan iş ilişkisine dayalı, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir.

İşçi ile işveren arasında kurulan iş ilişkisi, taraflardan biri tarafından sonlandırıldığında iş akdi (sözleşmesi) feshi gerçekleşmiş olur. İş akdi feshi, taraflardan birinin iş ilişkisini sonlandırdığını yazılı ya da sözlü olarak diğer tarafa beyan etmesiyle gerçekleşir.

4857 sayılı İş Kanunu ile çalışma ilişkileri düzenlenmiş, iş akdi feshi hem işçi hem de işveren açısından belli şartlara bağlanmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu fesih ile ilgili verdiği hükümlerle fesih sürecinin nasıl gerçekleşeceğinin çerçevesini çizmiştir.

İşe Başlama-İşten Ayrılma-İşyeri Bildirimleri

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile düzenlenen işverenlerin işyerlerini,  işe aldıkları ve işten çıkan çalışanlarını Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesi yükümlülüğü en önemli işveren yükümlülüklerindendir. İşverenler kanunda belirlenen bildirim sürelerine uyulmaması durumunda ağır idari para cezaları ile karşılaşmaktadır.

Bordrolama-Ücret Unsurları

Ücret, en genel tanımıyla, işçinin çalışması karşılığında aldığı paradır. Bir ödemenin ücret sayılabilmesi için mutlaka bir çalışma karşılığında ve para ile yapılmış olması gerekir. 4857 sayılı İş Kanununun 32. maddesinde ücret “Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.” şeklinde tanımlanmıştır.

İşverenler, Sosyal Güvenlik Kurumuna verdikleri prim belgesinde yazılı olanları doğrulayıcı nitelikte olmak ve 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda belirtilen hususları içerecek şekilde aylık ücret tediye bordrosu düzenlemekle yükümlüdürler.

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Prim Alınması Zorunluluğu” başlıklı 79. maddesinde “Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası için, bu Kanunda öngörülen her türlü ödemeler ile yönetim giderlerini karşılamak üzere Kurum prim almak, ilgililer de prim ödemek zorundadır.” hükmü yer almaktadır. Ayrıca kanunun 80. maddesinde de “Prime Esas Kazançlar” düzenlenmiştir.

İlgili mevzuatta yer alan düzenlemeler doğrultusunda bordroların düzenlenmesi, bordrolama işlemlerinin kontrolü ve eksikliklerin tespiti konularında hizmet vermekteyiz.

SGK Uyuşmazlıkları-İdari Para Cezaları

Sosyal güvenlik alanına ilişkin mevzuatın sürekli değişmesi, bu alanla ilgili uygulamaların değişen mevzuatla birlikte zorlaşması ve karmaşık hale gelmesi, ayrıca sosyal güvenlik mevzuatına ilişkin idari para cezalarının ağırlığı göz önünde bulundurulduğunda, kişilerin, şirketlerin ve kurumların alanında uzman ve tecrübeli bir ekipten zamanında profesyonel bir destek alma ihtiyacı kaçınılmaz hale gelmektedir.

Sosyal güvenlik mevzuatı hakkında yöneticilerin ve konuyla ilgili personelin bilgilendirilmesi, sigortalı işe giriş ve işten çıkış bildirimlerinin kontrolü, işkolu kodu tespiti, sgk ile yapılacak yazışmalar, işyeri kayıt ve belgelerinin 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca incelenmesi, eksiklerin tespiti ve giderilmesi, sonuçların rapor haline getirilerek sunulması, bordrolama işlemlerinin kontrolü ve eksikliklerin tespiti, iş kazası ve meslek hastalığı olaylarının değerlendirilmesi ve süreç kontrolü, sosyal güvenlik mevzuatı kapsamında hukuki uyuşmazlıklarla ilgili teknik destek konularında hizmet vermekteyiz.

İş Kazası ve Meslek Hastalıkları

İş kazası; Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.

Meslek hastalığı; sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, çalışan sayısı ve sektör ayrımı yapmaksızın işverenlere belli yükümlülükler ve yüksek idari para cezaları ile işin durdurulmasıyla sonuçlanabilecek kadar ağır yaptırımlar getirmektedir.

İş sağlığı ve Güvenliği yasası kapsamında iş sağlığı ve güvenliği süreç yönetiminde aksaklıklar yaşanmaması için işyeri denetim alt yapılarının teorik bilgi ve belgeler doğrultusunda kurulması ve devamlılığının sağlanması, meydana gelebilecek iş kazası ve meslek hastalığı olaylarına ilişkin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının gerektirdiği tüm hizmetlerle ilgili danışmanlık hizmeti sağlanmaktadır.

Asgari İşçilik Hesaplamaları

İşverenin, işin emsaline, niteliğine, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütümü açısından gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun tespiti halinde, işin yürütümü açısından gerekli olan asgarî işçilik tutarı; yapılan işin niteliği, kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan sigortalı sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate alınarak tespit edilir. Söz konusu tespitler, Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından yapılır. Bu uygulamaya asgari işçilik uygulaması olarak adlandırılır.

Tanımından da anlaşılacağı üzere asgari işçilik uygulaması, sosyal güvenlik mevzuatı açısından uzmanlık ve tecrübe gerektiren bir uygulama alanıdır. Asgari işçilik uygulaması ihale konusu işler, özel bina inşaatları ve SGK tarafından yapılan planlı denetimler kapsamında uygulanabilmektedir. İhale konusu işin veya inşaat işinin başlangıcından itibaren titiz ve planlı bir süreç yönetimiyle yüksek fark işçiliklerin ve idari para cezalarının önüne geçilebilmektedir. İhale konusu işin veya inşaat işinin başlamasından ilişiksizlik belgesinin alınması, işyeri kayıtlarının incelenmesi, uzlaşma ve itiraz süreçlerinde danışmanlık hizmeti vermekteyiz.

Kıdem ve İhbar Tazminatı Hesaplamaları

Kıdem tazminatı, İşverene  ait bir ya da birkaç işyerinde belirli süre çalışmış bir işçinin, işini kaybetmesi halinde işinde yıpranması, yeni bir iş edinmede karşılaşacağı güçlükler ve işyerinde sağladığı katkı göz önüne alınarak, geçmiş hizmetlerine karşılık işveren tarafından işçiye kanunda yer alan düzenlemeler doğrultusunda yapılan nakdi ödemeye denir.

İhbar tazminatı, İş Kanununda düzenlenmiş olup belirsiz süreli veya sürekli nitelikteki iş sözleşmelerinin ihbar süresine uyulmaksızın ve haklı bir neden olmaksızın iş sözleşmesini usulsüz olarak fesheden tarafın karşı tarafa ödemek zorunda olduğu, zarar koşuluna bağlı olmayan, usulsüz feshin yaptırımı olan ve kanundan doğan bir tazminattır. Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir. Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.

Fazla Mesai-Denkleştirme-Telafi Çalışmaları

Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırk beş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Yer altı maden işlerinde çalışan işçilerin çalışma süresi; günde en çok yedi buçuk, haftada en çok otuz yedi buçuk saattir. Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde on bir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz.

Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir. Turizm sektöründe dört aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz; denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile altı aya kadar artırılabilir.

Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz. Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde üç saatten fazla olamaz. Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz.

İşe İade ve Sonuçları

İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır.

Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.

İş hayatında işverenler ile çalışanlar arasındaki uyuşmazlıklar arasında, yargılama aşamasında önemli bir yer tutan işe iade davaları, geçerli olmadığı kararı verilen iş akdi feshinin, sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılması veya çalışanın ya tekrar işe dönmesini sağlayan, ya da işe iade olmasa bile parasal olarak tazminat ve ücretlere hak kazanarak işveren karşısında haklarının korunduğu davalardır.

BİR BİLENE DANIŞIN
ZAMANINIZI VE PARANIZI KORUYUN!